Süt Dişi Çekimi
Çürük, bazen dişin iç kısmındaki canlı (sinir-pulpa) bölüme kadar ilerleyerek dişin köklerinden çene kemiğine ulaşan iltihabı bir durum meydana gelmesine sebep olur. Çocuğunuzun yüzü şişer, şiddetli ağrısı yaşayarak huzursuz olur. Bu süt dişini çocuğun ağzında tutmak çocuğun sağlığı açısından son derece yanlıştır.
Huzursuzluk veren diş, bir süt dişi ise ve alttan gelen daimi dişin sürme zamanı çok yakınsa hiç bir mahsuru olmadan çekilmesi gereken bir durumdadır. Daimi dişin sürme zamanına daha varsa mutlaka çekilen dişin yerine bir yer tutucu aparey yerleştirilmelidir.
Kalıcı bir dişte ise çekim işleminden önce bu karar iyi bir şekilde gözden geçirilmeli ve gerçekten yapılacak hiçbir şey kalmadığı durumlarda dişin çekimi işlemine gidilmelidir.
Dişlerin çekilmesi sonrasında, çocuğun yaşı uygun ise hemen ortodontik tedaviye başlanarak mevcut boşluk diğer dişlerle kapatılmalı ve alt-üst dişler arasında doğru bir kapanış ilişkisi sağlamanın yoluna gidilmelidir. Çekilen daimi dişin yeri gelişi güzel bırakılırsa yandaki dişler bu boşluğa doğru eğilirler. Boşluğun karşısındaki diş boşluğa uzar ve bir diş yüzünden ağzın bütün dengesi bozulabilir.
Süt Dişi Dolgu Tedavisi
Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri birçok sıkıntıyı beraberinde getirir. Çocuğunuz dişlerinde ağrı, kötü koku, diş apsesi, yüz enfeksiyonu, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntü gibi sorunlardan yakınmaya başlar. Çocukluk dönemindeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, gelecekte diş çarpıklıklarına, çene gelişiminde bozukluklara ve genel sağlık problemlerine (romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar) neden olmaktadır.
Süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi gerektirmektedir.
Süt dişlerinde yaşanan çürükler; ağrı ile çocuğun çok küçük yaşlarda tanışmasına ve gelecekte bazı fobileri olmasına sebep olarak çocuğunuzu sıkıntıya sokar. Ayrıca bu çürükler süt dişlerinin erken zamanda kaybolmasına neden olarak süt dişlerin daimi dişlere sürme rehberliği yapmasına da engel olur.
Amputasyon
Amputasyon, günümüzde süt dişlerinde yaygın olarak kullanılan bir tedavi şeklidir. Dişte bulunan çürük dokunun dişi besleyen sinirden damarlara kadar ulaştığı hastalar üzerinde uygulanır. Dişin çürük kısmıyla birlikte çürük yapan bakterilerle etkilenen sinir ve damarlarında uzaklaştırılmasıyla yapılır.
Böylelikle sinir ve damarların bir kısmı uzaklaştırılır. Dişin canlı kalması ve ağız içinde sağlıklı bir şekilde görev yapması amaçlanarak tedaviye devam edilir. Amputasyon tedavisinden sonra dişin üstüne dolgu ya da paslanmaz çelik kron kaplamalar yapılır.
Diş dokusu canlılığını kaybettiğinde, ağrı ve şişliklerin yaşanması olasıdır. Dişin canlılığını kaybetmesi, diş çürüğü veya dişe gelen bir travma sonucunda da gerçekleşebilir.
İlerlemiş çürükler, diş üzerindeki belirgin renk değişiklikleri enfeksiyon belirtisidir. Bu enfeksiyonlara daimi dişlerde de rastlanabilir. Tedavi öncesi aşamalarında antibiyotik kullanılması önerilebilir. Çoğu zaman kanal tedavisi ya da diş çekimi yapılması gereken vakalarla da karşılaşılabilir.
Süt dişlerine uygulanan amputasyon ve kanal tedavilerine başlamadan önce dişe anestezi uygulanır. Böylelikle tedavi sırasında çocuklar ağrı hissetmiyor. Dişlerin uyuşturulmasından sonra çocuğunuz herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmez.
Süt dişinde yer alan enfeksiyon eğer çok ilerlediyse, çocuğunuzun sağlığı ve daimi dişleri tehlikede olabilir. Her türlü kontroller gerçekleştirilerek süt dişinin çekimine karar verilmelidir. Bu durumlarda yer tutucu yapılması ayrıntısı atlanmamalıdır.
Süt dişlerinin çekim kararı sonrasında panoramik röntgen çekilmelidir. Alt kısımdaki daimi dişin gelişimi incelenmeli, süt dişinin kökünün daimi diş ile ilişkisine mutlaka bakılıp analiz edildikten sonra çekim kararı verilmelidir.
Süt dişleri, alt kısımdan çıkan daimi dişlerin baskısıyla köklerin erimesi sonucu düşer. Eğer ki dişler çürük nedeniyle kaybedilirse boşluğun iki tarafında yer alan dişler çekim boşluğuna doğru eğilir. Alttan gelecek olan sürekli diş için gereken mesafe kaybedilir. Sonucunda pek çok ortodontik bozukluk yaşanır. Süt dişinin erken çekilmesi, boşlukların yanlarında bulunan dişlerin boşluk kısmına yaptığı eğim nedeniyle damak ya da yanak kısmına doğru çapraşıklıklar oluşturur. Devamında da ortodontik bozukluklar yaşanır. Amputasyon tedavisi bu noktada önem kazanır.
Çene gelişiminde yetersizlik bulunan çocuklarda koruyucu bağlamlı ortodontik tedaviler 6-12 yaş döneminde içerisinde yapılmaktadır. 12 yaşını geçen her çocukta ortodonti tedavisi medikal ve ekonomik açıdan uzun sürer. Unutmamalısınız… Doğal dişlerin konforunu hiçbir materyal gerçek kılamaz. Daimi ya da süt dişlerinin çekilmemesi veya çürüklerin erken tanı ile tespit edilmesi önemli bir ayrıntıdır.
Flor Uygulaması
Doğal bir mineral olan Florid, sudan veya yediğimiz pek çok gıdadan aldığımız maddedir. Eski dönemlerden sularındaki florid oranı fazla bölgelerde yaşayanların daha az diş çürüğüyle karşılaştığı bilinmektedir. Sebebi ise floridin dişin minesini çürüğe karşı dirençli hale getirmesidir. Önceleri şehir sularının optimal dozda floridlenmesi düşünülmüş ve bazı yerlerde uygulanmış, daha sonra ise yan etkiler görülmesi nedeniyle doz azaltılmasına gidilmiştir.
Araştırmalar beraberinde yüzeyel flor uygulamalarının daha önemli olduğu konusu vurgulanmıştır. Annenin hamileliği esnasında aldığı ya da 6. ay sonrasında çocuğa verilen flor tabletlerinin verdiği etkinin azlığı saptanmıştır. Mineyi oluşturan kristal yapı, yüzeye uygulanan floridin etkisiyle aside direnç kazanmıştır. Böylelikle zor pürüzlenmekte ve çürüğün oluşması zorlaşmaktadır.
Yüzeyel florid uygulamasına 3 yaşından itibaren başlanabilir. Florid uygulaması, 6 ayda bir tekrarlanması gereken basit, ağrısız bir işlemdir. Çocuğun diş hekimi ile ilk tanışması ve 6 aylık periodlarla kontrole gelmesi açısından idealdir. Kısa süren bu işlem ardından çocuğunuzun dişlerinin yüzeyinde depolanan florid, dişleri çok daha sağlıklı kılacak, güç kazanmasını sağlayacaktır.
Fissür Uygulaması
Dişlerin girintili çıkıntılı kısımları çiğneyici yüzeyleridir. Bu çukurcuk ve tepecikler pit ve fissürler olarak bilinir. Oldukça dar olan bu bölgeler, temizlenememesi nedeniyle genellikle çürüklerin başladığı kısımlardır. Gıda ve mikroorganizma birikimini ve buna bağlı olarak çürüğü önlemek amacıyla özel akıcı nitelikte dolgu malzemesi kullanılır.
Mevcut bölgenin kaliteli bir şekilde temizlenir. Fissür sealant dediğimiz akıcı dolgu bu bölgeye uygulanır. Işıkla sertleşmesi sağlanarak, fazlalıkları düzeltilir. Cilalaması yapılır. Gerçekleştirilen işlemle tüm çürüklerin yaklaşık %70’ini oluşturan çiğneyici yüzey çürüklerinden korunmak mümkün hale gelir.
Buz çiğneme veya diş gıcırdatma gibi alışkanlıkları olan bireylerde sürekli kontrol edilmeleri gerekmektedir.
Uygulama için en ideal dönem, ilk kalıcı dişlerin çıktığı dönemdir. Buda 6 yaş civarına denk gelmektedir. Diğer azı dişlerinin sürme zamanı beraberinde diğer dişlere de uygulama yapılabilir. Bir noktayı vurgulamakta yarar var. Kalıcı dişler sürmeye başladıktan 1-2 sene sonrasında bu işlemin yaptırılması daha da iyi seçim olacaktır.
Unutmayın, uzayan her sürede çürük oluşumu ihtimalleri artış gösterir. Dolayısıyla fissür sealant yerine dolgu yapmaya ihtiyaç duyulabilir. Çürüğü bulunmayan yetişkinlerde de uygulanabilen yöntemdir. Çocuklarda kullanımı oldukça kolaydır.
İşleme öncesinde sealent uygulanacak yüzeydeki girintiler tamamen temiz ve bakterilerin uzaklaştırılması gerekir.
Özel solüsyon yardımıyla dişleriniz hekiminiz tarafından fırçalanarak temizlenir ve kurutulur. Dişin en üstünde bulunan mine tabakası bir jel yardımıyla pürüzlendirilir ve yapıştırıcı (bonding) sürülür. Işık ile sertleştirildikten sonra fissür sealantin bir fırça yardımı ile girintileri doldurması sağlanır, tekrar ışıkla sertleştirilme işlemi yapılır. Yükseklik olup olmadığı kontrol edilip üzerine koruyucu cilası sürülürek işlem sonlandırılır.
Yer Tutucu
Diş hekimliğinin esas amacında; çenelerin, dişlerin ve etrafındaki çevre dokuların yerlerini sağlıklı şekilde konumlandırılmasına destek olarak korunmalarını sağlamaktır. Günümüzde yapılan çeşitli çalışmalarla erken süt diş kaybına bağlı biçimde gözlenen çapraşıklıklar ve düzensizlikler büyük oranda önlenmeye çalışılmaktadır.
Süt dişleri, gelecekte sürecek olan sürekli dişlere rehberlik eder. Süt dişleri çürük veya travma sebebiyle zamanından önce kaybedilirse komşu dişlerin çekim boşluklarına doğru hareket ettiği için çapraşıklıklara sebebiyet verir.
Yer Tutucuların Görevi Nedir?
Komşu dişlerin çekim boşluğuna yönelmelerini ve bu yolla daimi dişin ya gömük kalmasını ya da farklı yerden çıkmasını, dolayısıyla gelecekte ortodontik bozukluk oluşmasını önlemeye yarayan apareylerdir.
Kaybı yaşanan dişin oluşturduğu boşluk, altındaki sürekli dişin sürmesine kadar mutlaka bir yer tutucu desteğiyle korunmalıdır. Diş teknisyenleri tarafından büyük bir özenle hazırlanan yer tutucular, çocukların diş, çene yapılarına uygun bir şekilde tasarlanırlar. Uygulanmaları ve kullanımları oldukça portatiftir.
Yer tutucularının hazırlanma sürecinde birçok etmen göz önünde bulundurulur. Çocukların diş gelişimi, kayıp diş sayısı ve yerine göre yer tutucular sabit veya hareketli konumda tasarlanabilirler. Yer tutucular, çekilen süt dişinin altındaki kalıcı dişin ağız içerisine sürmesine kadar ağızda tutulmalıdır.
Yer Tutucuların Özellikleri - Sabit Yer Tutucular
• Uygulamada tek seans yeterlidir.
• Periodontal sorunlara sebep olmazlar.
• Metal alerjisi oluşturmazlar.
• Doğal dişe oldukça yakınlıkları vardır.
Hareketli Yer Tutucular
• Birden çok diş kaybı durumlarında uygulanabilirler.
• Okluzal fonksiyonu ve diş eksikliğini tamamlama görevine sahiptirler.
Süt dişlerinin düşme zamanına kadar ağızda kalması amaçlanır. Neden mi?
• Süt dişleri beslenmeyi sağlar.
• Çenelerin normal pozisyonlarda en kaliteli şekilde gelişmesini sağlarlar.
• Konuşma, fonasyon ve estetiği sağlarlar.
• Alttaki daimi diş germini travmalardan korurlar.
• Yer tutucu olarak görev üstlenirler.
Yer tutucuların ağız içerisine yapıştırılmasından sonra dikkat edilmesi gereken bazı faktörler;
• Sakız, karamel tarzında yapışkan yiyeceklerin tüketilmemesi gerekmektedir. Bu tarz yiyecekler çekme kuvveti uygular ve yer tutucunun yerinden çıkmasına sebebiyet verir.
• Yer tutucuların yerinden çıktığı durumlarda hemen ortodontist veya pedodontiste başvurarak yer tutucu yeniden yerine yapıştırılabilir.
• Yer tutucuya dil veya parmakla bastırılmamalıdır.
• Yer tutucunun çevresi hijyenik tutulmalı, düzenli fırçalanmalıdır.
• Yer tutucuların yapıştırılmasından sonra düzenlilikle diş hekimi kontrolü gereklidir.
• Yer tutucunun kırılması veya çiğneyici kuvvetler nedeniyle ezilmesi halinde yerine mutlaka yenisinin yapılması gerekmektedir.
Yer Tutucuların Bakımı Nasıl Yapılır?
Sabit yer tutucuların bakımı diğer dişler gibi gerçekleştirilir. Günlük olarak çevresini fırçalamaya özen göstermelisiniz. Hareketli yer tutucular, yemek yerken çıkarılmaları gerekmektedir. Apareyler, yemek yenmesi ve dişler fırçalanması sonrasında yerlerine takılmalıdır.
Çocuk Ortodonti Tedavisi
Çocuklarda ortodonti, günümüzde her aileyi önemli ölçüde ilgilendiren bir alandır. Çocuklarda ortodonti Tedavisi, günümüzde her aileyi önemli ölçüde ilgilendiren bir alandır. Çocukların ağız ve diş yapısının genel anlamda takibinin sağlanması, gelecekte oluşacak olan her türlü diş sağlığı problemlerinin önüne geçilmesine olanak sağlar. Erken Yaşta başlayan ve aileler tarafından fark edilen ortodontik bozukluklar çocuklar içim ilerleyen hayatlarında önemli katkı sağlamaktadır.
Çocuk ortodonti tedavisi bu noktada önem kazanır. Süt dişlerinin geçici olması birçok aile tarafından ihmalkarlığa sebep olabilmektedir. Süt dişleri, değişim sürelerini tamamlamaları anına kadar ağızda kalmalıdır. Bu detay, çene kemiğinin gelişmesi açısından ve kapanış problemleri yaşanmaması açısından önemli bir sebeptir. Çocukların ilk süt dişleri çıkmaya başladığı anda anne tarafından dişler fırçalanmaya başlanarak çürümeler engellenmelidir. Aileler çocuklarının diş gelişimlerini, ağız yapılarını doğru gözlemlemelidirler.
Çocuk ortodonti muayenesi 6-7 yaşlarında yapılabilir. Bu yaş aralığında daimi dişlerin çıkması gerçekleşir. 6-7 yaş aralığında, her türlü kapanış problemleri ve çene yapısında bulunan iskeletsel bozuklukların teşhisi kolaylaşır. 7-8 yaşlarında çocuk ortodonti tedavisi de daha hızlı sonuçlar vermektedir.
Çocuk ortodonti tedavisinde temel prensip, ortodonti sorununa neden olan etkeni ortadan kaldırarak en etkin ortodonti tedavi seçeneğini belirlemektir. Çocuk ortodonti tedavisi, çocukların ağız ve diş sağlığı için son derece önem arz eder. Ortodontiste muayene olduktan sonra bazı durumlarda hiç diş teli ya da damaklık apareyi takmadan da ortodonti bozuklukları giderilebilmektedir. Çocuklarınız için en uygun önlemleri alarak diş sağlığı problemlerinin önüne geçilmelidir.